Türk Spor Ajansı’nın saygıdeğer okurları bu yazımda sizlere başkentte bulunan Naili Moran Atletizm sahasının son durumunu değerlendireceğim. Ancak öncelikle atletizmin dünya sporundaki yeri ve konumunu ele almamın doğru olacağını düşünüyorum. Dünyadaki en önemli spor organizasyonunun Olimpiyat Oyunları olduğu hepimizin malumudur. Dört yılda bir organize edilen Olimpiyat Oyunları’nın açılış ve kapanış törenleri atletizm sahasında yapılıyor. En fazla madalya bu branşta dağıtılıyor. Her branşta koşu bölümünün olması atletizmi sporların temeli, Olimpiyat Oyunları’nın da can damarı konumuna getiriyor. Böylesine önemli olan bir branşta 1976-1989 yılları arasında milli takım düzeyinde yarışmış olmaktan dolayı kendimi şanslı sayıyorum.
1977 yılında yükseköğrenim için Ankara’ya geldiğimde Naili Moran Atletizm Sahası’yla tanıştım. Antrenmanlarımı bu sahada yaptım ve birçok ulusal ve uluslararası yarışmalara katıldım. Spor hayatımın önemli bir bölümünü geçirdiğim bu sahanın, 1956 yılında yapımına başlandığını ve 1958 yılında da atletizmin hizmetine sunulduğunu efsane şampiyonlarımızdan Sayın Muharrem Dalkılıç Ağabeyimden öğrendim.
İnsan yaşamında olduğu gibi her şeyin bir ekonomik ömrünün olduğunu biliyor, buna da saygı duyuyoruz. Sebebi her ne olursa olsun bir tarihin yok olacağına üzülmemek elde değil, ancak yenisinin yapılacağını düşünerek teselli buluyoruz. Tesisin yıkım çalışmaları başlamış olmasına rağmen bu sahada yürütülmekte olan faaliyetlerin, sporcuların nerede antrenman yapacakları, antrenörlerin sporcularını nerede çalıştıracaklarının belirsizliği ise manidar bir durumdur.
Camiamızın önemli değerlerinden biri olan Sayın Artun Talay ile 5 Temmuz 2022 tarihinde Ankara Gençlik ve Spor İl Müdürü Sayın Mustafa Çelik’ i makamında ziyaret ederek Naili Moran Atletizm Sahası hakkında bilgi aldık. Aldığımız bilgiler 19 Mayıs Spor Kompleksi içerisinde bulunan tüm tesislerin 43.000 seyirci kapasiteli stadyumun yapım çalışmaları nedeniyle yıkılacağını, Naili Moran Atletizm Sahasının ise aynı yere yapılamayacağını, bunun için uygun bir alanın arandığını ancak çözümünün üç yıldan önce olamayacağını öğrenmiş olduk. Bizler bu görüşmeyi yaparken şampiyon ve rekortmen sporcumuz Kıvılcım Kaya ile antrenörü Tayfur Salman’ın tesadüfen müdür beyi ziyarete gelerek, nerede çalışacaklarını sormaları konuyla ilgili kaygımızı haklı kılmıştır. Sayın Çelik de bu konuda çalışmaların yapıldığını, en kısa sürede sonuçlandırılacağını bizlere söylediği gibi onlara da anlattı. Beş ayrı ilde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü yapmış biri olarak Sayın Mustafa Çelik’in samimiyetinden memnun oldum, gayretini ise takdir ettim.
Bir gün sonra Naili Moran Atletizm sahasına gittiğimde, güvenlik görevlisi sahanın kapatıldığını söyleyerek içeri giremeyeceğimi söyledi. Kendimi tanıtınca içeri girmeme müsaade etti. Tesise girdiğimde bir köşede mutsuz ve üzgün olan bir grup antrenörün oturduğunu gördüm. Yanlarına gittiğimde bu durumda ne yapacaklarını bilemedikleri için kaygılıydılar. Kendilerine Sayın Artun Talay ile Gençlik ve Spor İl Müdürü Sayın Mustafa Çelik’i ziyaret ettiğimizi ve yaptığımız konuştukları aktardım. Verdiğim bilgilerden kısmen memnun oldular ancak bugünden itibaren sporcularını nerede çalıştıracaklarını bilemedikleri için çaresiz olduklarını gördüm.
Bu yaşananlar bize “Bilgi paylaşıldıkça güzel olur” sözünün ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmış oldu. Camiamızı temsil eden federasyon yöneticilerinin bu önemli konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmamış olması ise manidar bir durumdur. Artun Hocam ile yaptığımız bu girişimler atletizme olan vefa borcumuzun bir tezahürüdür. Çünkü bizler atletizm sayesinde belli görevlere gelmiş olduğumuzu bilen ve atletizmi sözde değil özde sevenleriz.
Bu gelişmeler ışığında camiamızı derinden üzen başkentteki tesis sorununun Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın ilgisi ile aşılabileceği açıkça görülmüştür. Bu nedenledir ki sporu ve sporcuyu seven Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın şanlı bir maziye sahip olan Türk Atletizminin başkentteki tesis sorununun giderilmesi için ilgililere gerekli olan talimatını vereceğini, ümit ederek diliyoruz.