Oturarak voleybol ekibi ile birlikte olduğum zamanlarda Karaman’ı temsil eden böyle bir takımın, branşın varlığından Karamanda yaşayanlar bile bihaberken ekip zamanla sesini duyurdu. Kurulduğu günden bu yana çok yol alan, milli sporcular çıkaran bir ekip oldular.
Ekip büyüyüp giderken karşılaştığımız sıkıntıların birinden bahsetmek istiyorum.
Sporla uğraşmak istediği için branşımızı duyup antrenmanlara gelen ama oturarak voleybol klasifikasyonuna (sınıflandırma) uymayıp hiç başlayamadığımız bireyler. Çünkü oturarak voleybol sporcunun daha çok üst ekstremite kuvvetini kullanmasını gerektiren güç harcatan bir branş. Kas iskelet sisteminde kaslarını etkileyen spastisite, etkilenen eklem hareketleri veya extremitede ki güç kaybı belli bir performansa kadar ulaşmaya olanak veriyor. Bu durumda keşke daha farklı branşları yapabilme imkânları olsa. Mesela engelliler için bilek güreşi, masa tenisi, badminton, yüzme, okçuluk, taekwondo, tekerlekli sandalyeye bağımlı kişiler için uygun olan bocce, görme engelliler için goalball, down sendromlu öğrencileri yönlendirebileceğimiz branşların olduğunu biliyor muydunuz? Hepsi için federasyonların kendi alt branşları var. Karaman Paravoley Antrenörü Aziz Hopyar Hocam öğrencileri için hala arayış içerisinde.
Belki imkân kısıtlılıkları veya bu oyunların hepsinin bilinmemesi nedeniyle bireyler tüm branşlara yönlendirilemeyebilirler, profesyonel oynayamayabilir. Ama fiziksel ve sosyal gelişimde spora yönlendirilmelerin gerekli olduğunu düşünüyorum. Bu yönlendirmelerde de hareket paternlerine, kas iskelet sistemine hâkim biz fizyoterapistler ve çocuğun ilgi alanına göre yönlendirme yapacak özel eğitim öğretmenleri, okul beden eğitimi öğretmenlerine çok iş düşüyor.
Gözlemlediğim kadarıyla rehabilitasyona devam eden çocuklar belli süre sonra artık gerekli olan rehabilitasyon sürecinden bile sıkılabiliyorlar. Nasıl okullarda ders dışı etkinliklerle spora teşvik, moral motive yöntemi olarak voleybol, basketbol gibi yılsonu müsabakaları yapılıyorsa engelli bireyler içinde bu tarz oyunlar düşünülebilir. Örneğin il içinde de 3 Aralık engelliler haftasında özel eğitim ve rehabilitasyonlar arası turnuvalar veya bu gibi etkinliklerle engelli bireyler de sporla buluşabilir. Hem il içinde hem de ilerleyen zamanlarda turnuvalarda bu yeteneklerin keşfedilmesi ülke başarısına da yansıyabilir. Çok güzel başarılar elde edilebilir. Nasıl mı?
Tarihimizdeki en çok sporcu, en çok kadın sporcu ve en çok branşta katıldığımız Tokyo 2020 Paralimpik Oyunlarında tarihimizde bir ilk yaşadık;2 altın, 4 gümüş ve 9 bronz toplam 15 madalya ile kapadık. Ülkemizi 13 branşta, 44’ü kadın, 43’ü erkek olmak üzere toplamda 87 sporcumuz temsil etti. Ülkemizi olimpiyatlarda temsil eden branşlar ve madalyalar neden artmasın? Bunun için bir yerlerden başlayıp, herkesin üstüne düşeni yapıp, emek verip çalışmak olduğunu düşünüyorum.