Son yıllarda ülkemizde eğitim ve öğretim alanında çocuklarımızın fiziksel açıdan monoton bir hal almış durumuyla karşı karşıya gelmiş bulunmaktayız. Farklı bir pencereden baktığımda bazı ebeveynler çocuklarının ileride akademik alanda başarılı olması için büyük çaba sarf etmektedir. Başka ebeveynler ise çalışma hayatının yoğunluğu içerisinde çocuklarını unutmuş durumdalar. Görmekte zorlandığımız hasret kaldığımız bazı ebeveynler ise çocuklarının istek ve taleplerini dikkate alarak onların dünyasında güzel izler bırakmak amacıyla mücadele veren eğitimciler ile buluşturmak için seferber olmuşlardır. Bu yazımda gözlemlemiş olduğum bu üç farklı ebeveynlerimize yönelik bir dizi tavsiyelerim olacak, iyi okumalar...
Geleceğimizin teminatı, bugünün küçükleri, yarınlarımızın şampiyonları çocuklarımızın dünyalarına önem verelim. Çağımızın en büyük sorunlarından olan madde ve teknoloji bağımlılığı hepimizin şikayet ettiği bir sorun haline gelmiş durumdadır. Çocuklarımızın fiziksel ve psiko-motor açıdan en verimli gelişim gösterebilmeleri için “ Spor “ ile tanışmalarını sağlamalıyız. Spor dediğimiz zaman aklımıza ilk gelen disiplin anlayışı ile çocuklarımızın dünyalarında kural, düzen ve kontrol kavramlarını benimsemelerini sağlıyor. Bir çocuğumuzun günlük yaşantısını incelediğimde genel olarak ; sabah 8’den akşam 4’e kadar eğitim-öğretim faaliyetleri için okulda zaman geçirmektedir. Akşam evine geldiği zaman yemek yeme, sosyal medya platformunda zaman geçirme, siz ebeveynler tarafından zorlama ile biraz ders çalışarak uyku haline geçmektedir. Sizce de sıradan bir hayat değil mi ?
Değerli Ebeveynler, “Herkesin Çocuğu Kendisi İçin, Bütün Çocuklar ÜLKEMİZ İçin Önemlidir” sözünden yola çıkarak en kıymetli olan çocuklarımızın doğru zamanda, doğru yerde ve doğru kişiler tarafından düzenlenen spor eğitimlerine yönlendirmemiz gerekmektedir. Çocuklarımız 4-12 yaş aralığında aslında fiziksel ve zihinsel gelişimlerinin öğrenmeye açık olduğu evrelerdir.
Bu yaşlarda çocuklarımızın gelişimleri için günlük en az 1 saat spor eğitimlerine dahil etmek sizce zor mu ? Spor yapan çocuklar, disiplinli, özgüven sahibi, dostluk, arkadaşlık, sevgi-saygı, stresle başa çıkma, gibi saymakla bitmeyecek kavramları hayatına işlemiş olur. Artık spor yapan çocukların akademik hayatında başarısızlık olur düşüncesini unutalım, çocuklarımız bu yaşlarda eğlenerek öğrenmeyi, keşfetmeyi seçiyorlar. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın en önemli birincil rol modelleri olarak teşvik etmede en büyük görev siz ebeveynlere düşmektedir. Şu sloganı yeri gelmişken belirtmek istiyorum “ Sosyal Medyadan, Sosyal Meydanlara” sözü doğrultusunda çocuklarımızı en yakın spor alanlarına yönlendirmelisiniz. Herkesin tek isteği çocuklarının her zaman mutluluklarına şahit olmaktır. Size unutamayacağız bir fırsat sunuyorum, spor sahalarında çocuklarınız parkurlarda eğlenirken, öğrenirken onları izleyerek alkışlamak harika olacaktır. Sizlere sorsam ki çocukluğunuz da hatırladığınız anılarınız nedir diye ? İlk cevap resmi bayramlarda, okulda, ilçenizde veya ilinizdeki spor etkinliklerinde elde etmiş olduğumuz başarılar, der gibisiniz duyuyorum. Hiç kimse matematik, Türkçe, sosyal bilgiler dersini belki de hatırlamaz. O yüzden geleceğimizi sağlıklı nesiller ile görmek istiyorsak spor artık hayatımızın bir parçası olmalıdır.
Yazımın sonuna gelirken sporun çocuklar üzerinde etkilerine yer verip sizleri harekete geçmeye davet ediyorum. Spor eğitim faaliyetlerinde amaç; Sadece hızlı ve kuvvetli çocuklar değil, her çocuk iyi sonuçlara ulaşabilir. Macera yaklaşımı ön plandadır. Sporun sağlık açısından öneminin vurgulanmasınin başlıca hedefi; çocukların uzun süreli sağlıklarını korumak amacıyla oyun oynamalarını ve enerji harcamalarını desteklemektir. Sizler de biliyorsunuz ki çocuklarımız sosyal medyada geçirdikleri zamandan dolayı sosyal etkileşim yönünden zayıflamış durumdalar. Spor alanları da çocukların birbirleri arasında etkileşimini desteklemektedir. Oyun kuralları basit olduğundan, çocuklar başarabilme duygusunu en üst düzeyde yaşarlar. Bu yaşlarda çocuklarımız için vazgeçilmez olan macera duygusunu hissetmeye ihtiyaclari vardır. Yer aldıkları takımın yarışmayı kazanması, çocuklarda rekabet ve kazanma hissini arttırır. Kazanmak amacıyla el birliği ile çalışırlar. Motivasyonu harekete geçiren başlıca etken budur. Çocuklarda başarma arzusunun aşılanması, yetişkinlik dönemlerinde iyi bir kariyer sahibi olabilmeleri için önemlidir.
Unutmadan; En Yakınınızdaki spor eğitmenlerine ulaşın !!! Sağlıkla ve Sporla Kalın ....
Kalemine sağlık kardeşim
Bu yararlı bilgiler için teşekkür ederiz.